Kitap: Kadın Psikolojisi


Neden mi kadın psikolojisi?

Sizce de hayatımızın en zor ve heyecanlı siyasi! sahnelerini özellikle annelerimiz ve eşlerimizle olan ilişkilerimizde yaşamıyor muyuz? Bence öyle..

Uzatmadan kitaba geçiyorum:
  • Adı: Kadın Psikolojisi
  • Yazarı: Nevzat Tarhan
  • Yayınevi: Nesil Yayınları
  • Baskısı: 82. Baskı, Ekim 2015, İstanbul, 350 s.

Yukarıda sorduğum sorunun ne kadar çok merakaver olduğunu ve ne kadar çok insanın kadınları anlamak yolunda bu kitaba başvurduğunu kitabın baskı sayısından anlayabilirsiniz.


Öncelikle söylemeliyim ki bilimsel bir kitap değil. En azında tarz ve metot olarak bilimsel bir usule sahip değil. Daha çok deneme tadında, araştırmalar ve hayat tecrübeleri ile de desteklenerek yazılmış bir kitap. Bilimsel değil derken, içinde verilen bilgilerin mesnetsiz olduğunu kast etmiyorum. Sadece yöntem olarak bilimsel bir araştırma gibi sunulmamış. Ama eminim ki memleketimizin güzide bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın araştırmaları ve saha tecrübeleri kitabın özünü teşkil ediyor.

Kitapta bir kadına dair ruh hallerinden süslenme ihtiyaçlarına, evlilikten anneliğe, çalışma hayatından gündelik yaşantılarına kadar pek çok mevzuda geniş ve detaylı bilgilerle karşılaşacaksınız. Daha önceki yazılarımın aksine hatırı sayılır miktarda alıntıya yer vermek istiyorum bu kez. Kitapta yer alan bilgilerin özelliği ve konuların çeşitliliği kitap hakkında fikir edinmenize oldukça yardımcı olacaktır. Sadece bu alıntıları okusanız bile kitabı okumuş kadar olursunuz, zannediyorum..

  • Kaybedeni olmayan bir ilişkide ilk temel adım, karşı tarafın psikolojik ihtiyaçlarını, beklentilerini anlamak ve tanımaktır. s.19
  • İletişimin en kötüsü, iletişimsizliktir. s.19
  • Aşk iyi ilişkinin sebebi değil, sonucudur. s.19
  • Kadının ilişkideki önceliği, paylaşmak ve yakınlık hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir. s.21
  • Eşlerin birbirlerine verecekleri en önemli armağan, güvenlerini hissettirmeleridir. s.22
  • Erkeğin psikolojik ihtiyacı, kendisine ihtiyaç duyulmasıdır. s.24
  • Erkek içgüdüsel olarak kadının kahramanı olmak ister. Eğer bunu hissedemezse kadınla arasına psikolojik duvar örer. s.26
  • Ev hayatında kadın, dışarıdaki yaşamda da erkek son karar veren kişi olmanın konforunu yaşamalıdır. s.27
  • Cinsler, birbirlerinin duygusal ihtiyacını karşılamayı karşı taraftan beklememelidir. s.30
  • Erkek, kadının üzüntülerine ve bundan kaynaklanan dertlenmesine hak verdiğinde kadının kendisine yöneltilen onay ve beğenilme hisleriyle karşılaşacaktır. Hayat boyu eşinin desteğini yanında bulan kadın, erkeğin ihtiyacı olan teşvik, takdir ve sadakati fazlasıyla verecektir. s.31
    • Kadını kadın yapan, duyguları, düşünceleri, insanlığıdır; dişilik, çok sonra gelen bir özelliktir. s.47
    • Aile içi ilişkilerde kadın daha baskınken, dış ilişkilerde erkek ön plana çıkar. s.49
    • İnsan ilişkilerinde her zaman doğru olanı ve üzerimize düşeni yapmalı, ama karşı tarafı değiştirmek gibi bir görevimiz de olmamalıdır. Değişmek, muhatabımızın sorumluluğudur. “Değiştireceğim.” diye düşünülürse, karşı taraf savunmaya geçer ve kişilik çatışması daha fazla yaşanır. Doğru olan yapıldıktan sonra kenara çekilip yola devam edilmelidir. s.53
    • İnsan bir otobüs yolculuğunda nasıl ki yolcu olduğunu unutmaz, otobüsün sadece kendine ait bir araç olmadığını bilir ve tek yolcu olmadığının farkında olarak seyahat ederse, evliliği sırasında da benzer bir durumla karşı karşıyadır. s.62
    • Kadın cinsel etkileme gücünü artırırsa eşinin bağlılığını daha da kuvvetlendireceğini bilmelidir. Yatak odasındaki kimlikle mutfaktaki ya da salondaki kimlikler aynı olmamalıdır. s.69
    • En iyi aşıklar, sanıldığı gibi duygusal insanlardan öte, zamanlarını sevdikleriyle geçirenlerdir. Birlikte iyi vakit geçirmenin yöntemi ise nitelikli beraberliktir. Sevgi dolu bakış, tebessüm, güzel birkaç söz, aşk ateşini hemen canlandırır. Bu güzellikleri tetikleyen unsur da temelde var olan içtenliktir. s.73
    • Kadınların süreçle, erkeklerin sonuçla daha çok ilgilendiği bilinir. Hatta cinsellikte bile erkek iki defa orgazma girer: Biri boşalma olduğunda, ikincisi partneri övdüğünde. Erkek cinsel performansı ve sonucu önemser, kadın sevilmeyi önemser. s.80
    • Konuşma arttıkça dinleme azalır. Aktif dinleyici olabilme özelliğinin kadınlarda zayıf olduğu, bilinen bir gerçektir. Kadınların duygu ve düşüncelerini ifade etme yetileri, dinleme becerilerinden daha yüksektir. s.148
    • Kadının çeşitli hobilerle uğraşması, erkeğin ona olan ilgisini kuvvetlendiriyor, demiştik. s.149
    • Geleneksel değerlerin izlerini taşımayan bir giyim tarzı, halkın eksiklik ve yetersizlik duygusu içine girerek asimile olmasına sebebiyet verir. s.164
    • Bilginin önemli olduğu alanlarda kadın ile erkeğin eşitlendiği görülür. Fizik gücü önemli olduğu yerde erkek, duyguların ön planda olduğu alanda ise kadın öne çıkar. s.169
    • Kadın erkek ilişkilerinde kadını en çok inciten şey, duygusal ihmaldir. Kadınlar terapi esnasında, en çok duygularının ve içinde bulundukları ruh halinin anlaşılmadığından şikayet ederler. s.175
    • Başkalarını sık eleştiren insanlar, “Sen zaten önemli birisin.” mesajını alırlarsa, eleştiriye olan ihtiyaçları azalır. s.184
    • Bazen “Sen haklısın!” diyebilmek, “Seni seviyorum.” demekten daha önemlidir. s.19
    • Aynı olaya, ayrı kültürlerde farklı tepkiler gösterilir. Fakat evlilikte olaylara bireysel, ortak tepkiler verilmelidir. s.195
    • Evlilikte hayata bakışın ve ilgi alanlarının ortak olması, kültürel değerlerin yakınlığı, karşılıklı uyum için önemlidir. s.196
    • Ayrıca depresif durumlarda kişi, kendine ihtiyaç duyulmasını arzu eder, “İyi ki varsın” duygusuna daha çok ihtiyaç duyar. s.231
    • Çünkü kişinin önce hayal dünyası hazırlanır, sonra eyleme geçilir. s.232
    • İnsan, bütün duygu ihtiyaçlarını eşiyle karşılaması, bütün duygusallığı eşiyle paylaşması, evliliğe baskı ve yük katar, evliliği inceldiği yerden kopacak hale getirir. Bu yüzden kişiler, eşi dışında birtakım arkadaşlık ilişkileri de geliştirmelidir. s.239
    • Psikolojik olarak iki cins birbirinden üstün değil, farklıdır. s.246
    • İnsanın uygun yer ve zeminde öfkesini ifade edebilmesi kendisini rahatlatır. Kişi kimseyi incitmeden, duvara konuşarak ya da yazıya dökerek, bu negatif enerjiyi bilinç altı baskısından kurtarabilir. s.272
    • Öfkelenen insana karşılık verilmemesi, öfkeli kişide müthiş bir suçluluk duygusu uyandırır. s.273
    • Cinsel uyarılma kadında dokunmayla, erkekte görsel unsurlarla ortaya çıkar. s.290
    • Beynin sevgiyle ilgili bölümü, çocukluğun ilk dört yılında gelişir. Bu sebeple anne çocuk arasındaki ilk dört senelik ilişki son derece önemlidir. s.295
    • Mesela anne, bazen sebepsiz yere içinde büyük bir sıkıntı duyar, sonra çocuğunu aradığında görür ki, o, zor durumdadır. Annelerin çoğu bu durumu yaşarlar. Sevgisi yoğun olan annelerin, duyu ötesi algıları vardır. Bu da beş duyuyu zorlayan, anneliğe özel bir konudur. s.302
    • Yalnız kalan annelerde lohusalık psikozu, “Çocuğuma bakamayacağım!” korkusu oluşur. Bu sebeple bizim geleneklerimizde lohusa kadın 40 gün yalnız bırakılmaz. >> Anneliğin ilk altı haftalık döneminde kadını yalnız bırakmamak çok önemlidir. s.303
    • Fakat ideal olan, ilk üç yıl çocuğu annenin büyütmesidir. Çünkü çocuğun kişilik gelişiminde ilk üç yıl, altın standarttır. s.317
    • Kadın insanlık tarihinde, ilim öğrenme ve miras haklarına ilk defa İslam diniyle kavuştu. s.331
    • Bir erkekle mutlu olmak için onu çok iyi anlamak, az sevmek gerekir. Bir kadınla çok mutlu olmak için onu çok sevmek, anlamaya çalışmamak gerekir. s.344
    SON.

    Leave a Comment

    Your email address will not be published. Required fields are marked *